Başlık Arşivi: psikedelik sanat

Psychedelic sanat dendiğinde aklımıza genelde yabancı sanatçıların isimleri geliyor fakat Türkiye’den de bu işi oldukça iyi yapan sanatçılarımız da yok değil. Gökay Yüzel bu işi iyi yapan yerel sanatçılardan birisi olmak ile beraber; kendine özgü çizgisi ve dışa vurumları ile de öne çıkıyor. Soyut dünyaları dijital katmanlar ile ifade eden ve bunları göz alıcı bir renk uyumuyla birleştiren Gökay ile üretimleri ve kendisi hakkında biraz sohbet ettik. Merhaba Gökay. Öncelikle seni biraz tanıyalım. Bize kendinden bahseder misin? Merhaba. 1992 Bursa doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesinde Uçak Teknolojisi okudum. Psychedelic müzik ve kültür ile de Eskişehir’de tanıştım. Şu an Bursa’da yaşıyorum. Psychedelic sanat yapmaya ilk ne zaman ve nasıl başladın? Aslında oldukça yeniyim bu konuda; sanırım 1 yıl yeni doluyor. Photoshop üzerinden denemeler yaptığım sırada Kristal Güngörün‘in the Dark Code Hallowen partisi için galeri çağrısını görüp şansımı deneyeyim dedim. Konsepte uygun bir iki iş çıkardım ve galeriye kabul edildim. Katıldığım ilk galeriydi,…

Daha fazla oku

Türkiye’deki psychedelic sanat ve sanatçıları hakkında ne biliyoruz? Psychedelic sanatın özgün ivmesine kendine has yaratıcılığı ile katkı sağlayan isimlerden biri var karşımızda: Özge Altun. Yaşadığı içsel deneyim ve yolculuğunun dışa vurumu olarak icra ettiği sanatı, bu özgünlüğün oluşmasında keyifli bir görsel sunum sergiliyor bizlere. Hem kendisini hem de sanatına dair bu özgün ve yaratıcı yolculuğun detaylarını öğrenebilmek adına Özge Altun ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Özge merhaba. Seni biraz tanıyalım. Neler yapıyorsun? Merhaba. 1993 yılı Gaziantep doğumluyum. 18 yaşıma kadar orada yaşadım. Şehirler arası ilk gezime 9 yaşımda çıktım. Kültürler arasındaki farklılıkları erken yaşta kavramaya başladım. 20 yaşıma gelmeden Türkiye’nin çoğu yerini gezdim. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde dört yıllık Grafik Tasarım bölümünü kazandım ve bu sene mezun olacağım. Eğitimimin sanatıma kattığı etki düşündüğüm kadar çok olmadı. Okulda öğrendiğim şeyler yaşayacağım hayatta yapmak istemediğim şeyler. Sanatım için gerekli olan bilgileri kendi kendime öğrendim. Okullardaki sistemin ve geleneksel eğitimin yerine…

Daha fazla oku

The Chapel of Sacred Mirrors (Kutsal Aynalar Şapeli) psikedelik sanat üstadı Alex Grey’in şapeli olarak karşımıza çıkıyor. Bu şapel, eşi Allyson Grey tarafından New York’ta kurulan bir sanat dergahıdır. Bu şapelin sıradışı özelliği sadece bu iki üstâdın sanatını sergiliyor olması değil aynı zamanda mistisizmin temellerinden oluşan inanç bütünlüğünü de vurguluyor olmasıdır. Aynı zamanda bu şapel, Alex Grey’in en etkileyici ve topluluk tarafından en çok takdir edilen dönüştürücü sanat çalışmalarını kalıcı olarak sergileyeceği ve tamamıyla “uyanmış” bir insan bilinci vizyonuyla büyüteceği kutsal bir mekandır. Alex Grey’in eserleri, burada sergilenmektedir. The Chapel of Sacred Mirrors (Kutsal Aynalar) serisi, çağdaş kutsal sanatın kendine özgü çalışmalarından birisidir; çerçeveletilmiş 21 çalışmadan oluşan bu enstalasyon, 19 tablodan ve iki aynadan meydana gelmektedir. Çalışma vücut anatomisini, zihni ve ruhu derin detaylar ile inceler. Her bir eser, ziyaretçileri imgeleri kendilerine yansıtmaya davet ederek ve öze bakma hissiyatı oluşturarak, gerçek boyutlu çalışmalar sunar. Kutsal Aynalar eserleri vücudun ve ruhun…

Daha fazla oku

3/3