Psychedelic Rock’da Sağlam Bir Sound: Midvil

Midvil röportajı ile grubu yakından tanıyalım. İstanbul çıkışlı psychedelic Rock üçlüsü Midvil, 2017 yılında Great Journey albümüyle sahnede yerini alarak müzikal yolculuğuna emin adımlarla başladı.

Vokalde ve bas gitarda Doğan Demircioğlu, davulda Buğra Yılmaz ve klavyede Ahmet Özgür Özdil ile yolculuğunu sürdüren Midvil, yerli underground sound’un üretken ve başarılı isimlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.

Türkiye underground’una derin ve etkileyici bir soluk kazandıran Midvil grubunun üyeleriyle hem müzikleri hem de kendileri hakkında biraz sohbetledik.

Merhaba. Öncelikle Midvil üyelerini biraz tanıyalım. Neler yapıyorsunuz?

Doğan: Merhaba, ben Doğan Demircioğlu. Grubun vokali ve bas gitaristiyim. Midvil dışında FÖK, Serf ve Arctic Monkeys Tribute gruplarında bas gitaristim ve Büyükannemin Sandığı adlı vintage giyim mağazasının fotoğrafçılığını yapıyorum.

Buğra: İsmim Buğra Yılmaz. Midvil’de davul çalıyorum. Bunun yanında Albus-in isimli bir de elektronik müzik projem var.

Ahmet: Merhaba ben Ahmet 30 yaşındayım. Grubun klavyecisiyim ve grafik tasarım ile uğraşıyorum.

Müziğe nasıl başladınız? Midvil grubundan önce nasıl bir müzikal yolculuğunuz vardı?

Doğan: Lise zamanlarında bir stüdyoda çalışıyordum. Orada tanıştığım insanlara fırsat buldukça bas gitarda eşlik ederdim. Bu zamana kadar kaç grupla sahneye çıktım artık hatırlamıyorum. En net olanı Buğra ile Palekanon dönemleri.

Buğra: Midvil öncesi Doğan’ın bas gitarist, benim ise vokal gitar olduğum Palekanon isimli bir alternatif rock grubumuz vardı. Grupta Onur Demir ve Göksel Yıldırım sırayla gitaristlerdi ve davulcumuz şu an Serf grubunda çalan Berk Öndeşgil’di. Bu grupla bir albüm yayınladık. Daha sonra Çağıl Cebeci ile Bonn isimli yine bir alternatif rock grubu kurup bir albüm yayınladık. Çağıl’ın da şuan Yucca Moth isminde yakın zamanda adını duyuracak bir projesi mevcut.

Ahmet: 16-17 yaşlarımda davulla uğraşan bir arkadaşım ile bir cover grubu kurmaya karar verdik. 80’ler rock ağırlıklı repertuvarımız vardı. Grupta ritm gitar ve vokal olarak müziğe başladım.

Midvil’in Kurulma Aşaması

Peki, Midvil projesi nasıl doğdu? Süreç buraya nasıl evrildi?

Doğan: Midvil, ilk kurulduğunda bir duo olarak tasarlanmıştı. Buğra ve ben, bas – davul olarak projeye başladık. Albüm yazım sürecine girdiğimizde Ahmet bize katıldı. Üçümüzün bir araya gelmesi fikirlerimizin ortaya çıkışını hızlandırdı. Bir araya geldiğimizde sınırlarımızın olmadığını fark ettik. Üçümüz de çok eski dostlarız. Bu köklü dostluğun etkisi ile Midvil’in kimliği oturdu diyebilirim.

Buğra: Midvil, Doğan’ın tam olarak şekillendiremediği ancak kaba hatlarıyla aklında çokça yer kaplayan bir projeydi. Sadece ben ve Ahmet ile birlikte değil, çevremizde bize yakın kim varsa onların da düşünceleriyle birlikte kaba hatlarından sıyrılıp, daha net bir şekil kazandı sonrasında. Sadece beraber çalan müzisyenler değil, ayrıca çoğu şeyi paylaşan arkadaşlar olduğumuzdan, süreç biraz da olağan buluşmalarımızda konuştuklarımızla netleşti. Müziğimizle ne anlatmak istediğimiz gibi konular…

Ahmet: Doğan ve Buğra biz tanışmadan çok öncelerinde tanışıyorlardı zaten. Midvil’i şekillendirmeye başlamışlardı. Tanışmamız ve samimiyetimizin artması sonrasında ikilinin stüdyoda aldıkları bir kaydı dinleme imkânım oldu. 15 dakikalık bir yok oluştan sonra bana grupta klavye çalmak ister misin sorusunu sordular. Bundan önce hiç klavye çalmadığımı ama stüdyoya girsek çok eğleneceğimize emin olduğumu söyledim ve yolculuk böylece başladı.

Ve “Great Journey” ile Büyük Yolculuk Başlıyor

Şimdiye kadar yayımlamış olduğunuz “Great Journey” adında bir albümünüz var. Yurtiçinden ve yurtdışından nasıl tepkiler aldınız?

Doğan: Yurtiçinde çekirdek bir kitle olduğunu söyleyebilirim. Ancak bunun beş katı geri dönüşü yurtdışından alıyoruz. İletişime geçen birbirinden farklı ülkelerden insanlar bulunuyor. Bizi dinleyen ülkeler arasında Türkiye 3’üncü ya da 4’üncü sırada diyebiliriz.

Buğra: Genre’mız şu anki müzik popülaritesine bakıldığında en üst sıralarda bulunuyor diyemeyiz ancak yurtiçi ve yurtdışından oldukça samimi ve tatmin edici tepkiler aldığımız da bir gerçek. Bulunduğumuz çağda dijital streaming nedeniyle rahat bir şekilde istatistik kontrolü yapabiliyoruz, Great Journey‘in 18 farklı ülkede dinleniyor olması bizi sevindiriyor. Amerika ve İngiltere’de Türkiye’de olduğundan daha fazla dinleyicimiz mevcut. Endonezya ve Japonya’da dinlendiğimizi gördüğümüzde çok şaşırdık.

Müziğinizin tınısında özellikle “atmosferik” bir akış göze çarpıyor. Her ne kadar psychedelic stoner yapıyor olsanız da, şarkılarda dinleyiciyi alıp bambaşka diyarlara, aslında özüne, götüren renkli bir akışkanlık var. Sanıyorum sizi, diğer stoner gruplarından ayıran en temel etken bu. Zira işin “psychedelic” kısmına daha yakınsınız. Siz neler söylemek istersiniz müziğinize dair?

Doğan: Doom, psychedelic rock, stoner rock, space rock, heavy psyche hatta metal türlerinden alınan hibrit bir temel var. Zaman geçtikçe biz de değişimler yaşıyoruz. Algıların değişimi, anlatımımızı da değişecektir. Yeni gelecek albümdeki parçalardan bazıları tamamen ambient tarzında.

Buğra: İlk albümün yazılan ilk şarkısı Great Journey‘di. Bas ve davulun tek başlarına duyurmak istediğimiz sound’u yakalayamadığını düşündük. Eksik olan şey atmosferdi. Ahmet o anda imdadımıza yetişti. Pek de düşünmeden verdiğimiz bu karar, müziğimizin karakterine direkt ve geri döndürülemez bir şekilde etki etti. Belki de biz de en başında psychedelic rock yapacağımızdan emin değildik.

Ahmet: Yolculuk kavramı çok önemli bizim için. Parçaların uzun oluşunun, kısımların uzun tekrarlar halinde çalınmasının amacı da bu yolculuk tünellerini oluşturmak. İki tarafta da sevdiğimiz ögeler var.

Konserler ve etkinlikler

Konserler nasıl geçiyor? Pek çok yerde, pek çok özel etkinlikte yer aldınız diye biliyorum. Biraz da bunlardan bahseder misiniz?

Doğan: Bizim için en ilginç konser deneyimi Kadıköy ZOR’da yaşandı. Mekânın yapısı ve tarzı kesinlikle Midvil için uygun değildi. SUB adında bir etkinlik düzenlendi. ZOR’da bir sahne yok. Biz ekipmanlarımızı oraya taşıdık ve bayağı gürültü yaptık diyebilirim. Performansın tamamlanmasına müsaade ettikleri için ZOR ekibine teşekkür ediyorum. Ses seviyesi yüzünden mekân sorun yaşayabilirdi. Mümkün olan her sahnede yer alıyoruz. Her yerde insanların karşısına çıkma ihtimalimiz var.

Buğra: Yolculuğa başladığımız günden beri yoğun olarak sahneye çıkıyoruz. Kendi adıma şunu söyleyebilirim, Midvil’in bir üyesi olmadan önce, bu tarz uzun ve tekrarlı müzik ile ilgili değildim. Bu şarkıları yapmak bana bu tarzın önyargı ile bakılacak bir tarz olmaması gerektiğini gösterdi. Her seferinde yaklaşık iki saat aralıksız çalıyoruz ve bize oldukça kısa geliyor bu süre.

Ahmet: Aktif kalmaya özen gösteren bir grubuz. Grubun sürekli bir yerlerde sahne alması bizim için önemli. Anadolu ve Avrupa yakasında bir çok mekanda sık sık konser veriyoruz. Müziğimizi olabildiğince çok insana dinletmek, şarkılardaki yolculukları beraber geçirmek niyetindeyiz.

“Midvil’in çok uyumlu bir kimyası var”

Peki, beste sürecinizden bahsedelim biraz da. En sonunda dinleyicisiyle buluşturulmak üzere yola çıkan şarkılar, hangi süreçlerden geçiyor? İlham aldığınız olgular neler?

Buğra: Doğan’ın kendi gizli bir ilham kaynağı var. Bir arada olduğumuzda belli ve çok hafif kurallar dışında kendimize bir sınırlama koymadan anlatmak istediğimiz konuya karar verip, çıkartmak istediğimiz her sesi çıkarıyoruz. Yeni albümde ambient türünde denebilecek iki şarkı var. Ne kadar absürt duyulursa duyulsun deneyip yanılmaktan çekinmiyoruz diyebilirim.

Ahmet: Midvil’in çok uyumlu bir kimyası var. Stüdyoya girip de tıkandığımızı hatırlamıyorum. Uzun süren stüdyo saatlerimiz oluyor.

Yeni albüm çalışmaları yapıyorsunuz diye biliyorum. Dinleyiciyi bu sefer nasıl bir sound bekliyor?

Buğra: Great Journey evrende insanı rahatsız eden cevapları arıyordu. Daha space, daha fütüristik bir sound mevcut diyebiliriz. Yeni albüm daha ilkel ve daha ritüelistik.

Ahmet: İnsanlığın daha köküne iniş gibi bir gidişattayız şu an. Kabilesel rutinlerin yer aldığı kendimize dönüşle ilgili bir hesaplaşma.

İleriye Dönük Projeler

İleriye dönük hedefler neler? Stoner rock ya da psychedelic stoner, sound olarak yurtdışında daha çok bilinen ve dinlenen bir tür. (Ne yazık ki) Gerçekleştirmek istediğiniz projeler ve planlar neler?

Buğra: Açıkçası müziğimizle kendimizi memnun ettiğimiz sürece geri kalan süreçlerin kendiliğinden oluşacağı düşüncesindeyiz. Kendimize sevdiremediğimiz bir şeyi kimseye sevdiremeyiz, sevdirmeye de çalışmamalıyız.

Ahmet: Kendimizi burada olduğu kadar yurtdışında da dinletebilmek istiyoruz. Yeni albüm ve sonrasındaki hazırlıklarla beraber yurtdışı konserleri hedeflerimizde.

Dinleyiciler ve merak edenler Midvil’i nereden takip edebilirler?

Bandcamp: midvil.bandcamp.com/releases
Facebook: facebook.com/MidvilBand
Instagram: instagram.com/midvilband

Daha fazla psychedelic sanat ve röportajlar için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

wearethehippies 2019