Bir çoğumuz Şamanizm hakkında bir şeyler okumuşuzdur. Ancak Şaman kime denir ve Şamanizm tam olarak nedir?
Günümüzde hâlâ eski gelenekleri birebir uygulayan Şamanlar kaldı mı? Şamanizm şu anda ne kadar uygulanabilir durumda? Sibiryalı Şaman kadın Alya ile bu konuda Rus bir TV kanalı ilginç bir söyleşi gerçekleştirdi.
Hepimiz bir şekilde hayatın gizemini kendi yöntemlerimizle çözmeye çalışıyoruz. Belki de o gizemli yolu, içsel bir bilgelikle yürüyoruz. Fakat eski gelenekler, modern insanın ulaşmaya çalıştığı yoldan biraz uzaklaşmış durumda. Kadim bilgelikler her ne kadar bize bu yolu yürümemizde ışık görevi üstlense de, bu geleneklerin yıllar öncesine dayanıyor oluşu bazı handikapları da peşinden getiriyor olabilir. Belki de modern yaşamın bir parçası haline gelmiş olan bizler böyle düşünüyoruz.
Excellence Reporter, bu konulara yardımcı olması açısından Sibiryalı Şaman kadın Alya ile yapılan söyleşiyi İngilizceye çevirdi. Ben de Türkçe çevirisini ilk bölüm olarak aşağıda paylaşıyorum. Röportaj fazla uzun olduğu için ve bu bilge kadının söylediklerini kısaltmak istemediğimden dolayı iki bölüm halinde yazacağım. Bakalım Şamanizm konusunda bildiklerimiz ya da bildiğimizi sandıklarımız ne derece doğru.
“Bir Şaman, ince alemleri ve ince dünyaları görebilen bir insandır”
Sibirya’da hâlâ şamanlar var mı? İnsanlar şamanların var olduklarını biliyor fakat haklarında çok bir bilgi sahibi değiller. Peki, kim onlar ve neyi temsil ediyorlar?
Evet, ne yazık ki çoğu insan bir Şamanın tam olarak ne olduğunu ve ne yaptığını bilmiyor. Sadece belli bazı fikirleri var. Genel bir kural olarak, insanlar bilmedikleri şeyden korkarlar. İnsanların oluşturduğu bazı söylentiler, şamanların korkutucu kişiler olduğu imajını veriyor. Ben ise bu konuda kendime biraz izin vereceğim, sizi biraz olsun bilinçlendirmek için.
Bir şaman, ince alemleri ve ince dünyaları görebilen bir insandır. Bu ince alemden kastım, dünya hayatı ile gözle göremediğimiz diğer alem arasındaki o katmanlardır. Bu ince alemlerde bazı ruhlar yaşar ve şamanlar bu ruhlarla iletişime geçebilirler. Bu alemlerde gezebilen şamanlar tüm bilgiyi oradan alabilirler çünkü bilgi orada mevcuttur. şamanlar bu ince katmanlı alemlere girerek bazı sorulara cevap bulabilirler.
“Eğer buna ihtiyaç yoksa, ruhlar alemini rahatsız etmenin amacı nedir?”
Diyelim ki bir kişi iyileşmek için bir şamana geliyor. Eğer şaman daha önce böyle bir durum ve hastalık ile karşılaşmamışsa, ruhlar alemine giderek bu durumu nasıl iyileştirebileceğini öğreniyor. Ritüelleri aracılığı ile soruları sorar ve alması gereken cevabı alır. Geleneksel ritüeller var, bireysel ritüeller var. Böylece kutsanmış olan taraf ile bütünleşmiş olur. İnsanların aklında ne olduğunu biliyorum. Bu doğru mu? Eğer buna ihtiyaç yoksa, ruhlar alemini rahatsız etmenin amacı nedir?
“Gerçek şaman, ölümden korkmayan şamandır”
Genel bir kural olarak, ruhların gizli gücünü kendine geçirmeyi başaran bir şaman her zaman vardır. Tanrıları görmüş, onları tanımış şamanlar bile vardır. Bir şaman kendini iyileştirme ihtiyacı bulmaz, çünkü ihtiyacı olan enerjiler sürekli içinden geçip giderek ona gereken olan şeyi verir. Gerçek şaman, ölümden korkmayan şamandır. Eğer bir şeyden korkuyorsanız, yapamayacağınız bir şey vardır. Şamanın amacı anlamayan ve bilmeyen insana yardım etmektir.
Peki, Şamanizm doğuştan mı gelir? Şamanik bir ailede mi doğdun? Bunun belli bir işareti var mıydı?
Enerjiyi bana aktardıklarında beş yaşındaydım. (Anadolu kültüründeki el alma gibi düşünebilirsiniz.) Büyük annem elini, elimin üstüne koydu. Ve yıllar sonra neyin ne olduğunu anlamaya başladım. Bu bir görev ama bu sorumluluğun kolay olmadığını söylemem gerekiyor. Temel olarak başkalarına yardım etmeye başladığınız zaman, kendin için yaşamayı bırakıyorsun. Bu bir çeşit fedakârlık. Ve sonra zaten günü geldiğinde bir şaman, kendi ruhu ile birlikte cevap alınan bir ruh olacak, ölecek. Orası kendine döndüğün yerdir. Özüne ulaşmaktan bahsediyorum. Orası bizim vatanımızdır.
Ritüelleri gerçekleştirmek için ise yapay bir araca ihtiyaç duymayız. Sadece doğa ile bütünleşiyor, yere uzanıyor ve göğü izliyoruz. Küçük bir ateş ise bir lütuf gibidir. Tüm bu söylediğim mucizevi bir gerçeklikten ibaret. Ne hissettiğimiz, ne öğreneceğimizi belirler.
Alya, bir hocan ya da bir yol göstericin var mıydı? Büyükannen bu konuda sana yardım etti mi?
İki usta öğretmenim vardı. Biri beni pek çok şey için yönlendirdi ve öğrendim. Fakat bunların hepsi teorikti. Ancak şunu söyleyebilirim ki, elinize bir araç almadan önce onun ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilmeniz gerekir. Bir sorumluluk duygusu olmalı diyorum.
“Devletin hâlâ bir parçası olarak, bu sistemin içindeyken bile mutluyum”
Peki, çocukluğunda bir şaman olacağını düşünür müydün? Nasıl bir anda oldu her şey? Daha önce bir mesleğin var mıydı örneğin?
Ekmek pişirerek geçimimi sağlıyorum şu an. Liseden sonra üniversitede İnşaat Mühendisliği okudum. Güzel şeyler inşa etmeyi seviyorum çünkü insanların her gün onlara bakıp zevk aldığını bilmek güzel bir duygu. Bir yerlerde insanlara neşe vermeyi sevdiğimi sezgisel olarak her zaman hissettim. Peki neden? Eğer birilerini incitir ve bir şekilde bir insana yardım edemezsem diye düşündüğümde umutsuzluk hissediyorum. Neşesiz yaşam anlamsızdır. Çoğu durumda neşemi asla kaybetmiyorum. Ve ne olursa olsun bir devletin hâlâ bir parçası olarak, bu sistemin içindeyken bile mutluyum. Doğru olan bu. Mutluluk, kendinizi bu büyüklükte hissetmektir.
Alya, kendin için asla özel ritüeller kullanmadığını söyledin. Sadece insanları iyileştirmek adına bahsettiğin ince dünyalara gidiyorsun. Bu süreç nasıl işliyor?
Başkasının ihtiyacı varken, böyle bir şeyi kendim için yapmak haksızlık olur. Çünkü ben onu iyileştirdiğim sürece, kendim de iyileşirim. Temelde şöyle işler; bir şeyler verdiğiniz sürece, bir şeyler alırsınız. Enerjinin işleyişi böyle ve sizin özel bir şey yapmanıza gerek yoktur bu konuda. Merak etmeyin, bu denge size olması gereken şeyi verir. Asla yalnız değilsinizdir. Ama bu bir istenç değil, olması gereken. Kendimi buna adadım.
Dip not: Bu röportaj çeviri bir röportajdır!
Wearethehippies 2019