Tool ve Alex Grey… Bir müzik grubu ve bir ressam hayal edin. Birinin benzersiz notaları, bir diğerinin fırça darbelerinden çıkan renklere denk düşüyor ve ortaya çıkan ürün muhteşem bir ahenk ile hem seyircisine hem dinleyicisine sunuluyor. Bu durumda Tool ve Alex Grey ile bir araya gelen eşsiz sanat birlikteliği için, işitsel ve görselin 3. boyut mimarisidir demek yanlış olmayacaktır.
Pek çoğumuzun da bildiği gibi, dünyanın en sağlam müzik gruplarından biri olan Tool için, dünyanın en sağlam psychedelic sanat üstadından biri olan Alex Grey, hem albüm kapağı hem de albümler için bazı çizimler hazırladı. Bu albüm kapakları ise elbette sadece bir albüm kapağı formatında kalmadı. Zira Tool, Grey’in Lateralus albümü için yaptığı çizimleri “sanat eseri” olarak lanse etti ve gerek röportajlarında gerek konserlerinde bunu fazlasıyla dile getirdi.
İmgeler ve Duyu Ötesi Müzik
Alex Grey’in ustaca imgeleri, Tool’un duyu ötesine götüren notaları ile birleştiğinde ortaya sadece bir sanat çıkmadı elbette. Bu imgelerin ve betimlemelerin birlikteliği, insanın kendi mistik ya da içsel yolculuğunda pek çok gölgenin aydınlanmasında ve anlamlanmasında büyük önem arz etti. Zira Maynard bir röportajında Grey’in sanatı için “Grey, yalnızca fırçaların dilinden anlamıyor; fırçalarından çıkan imgeleri dile getirip kendi ruhsal boyutumuz ile konuşmamızı da sağlıyor” demiştir.
Grey de pek çok kez Tool için yaptığı çalışmalar için kendi minnetini, röportajlarında ve yazılarında dile getirdi ve Tool gibi beş duyu ötesine bile hitap eden bir müzik grubu için görsel bir şeyler yapmaktan her zaman keyif aldığını belirtti. Hatta bunun için özel röportajlar ve söyleşiler düzenledi.
Notaların ve Renklerin Birlikteliği
Alex Grey elbette Tool için sadece albüm çalışması yapmadı. Grey aynı zamanda Tool’un turneleri için sahneye ve müziğin atmosferine uygun Visual Art icra etti ve bu çalışmalar konserlerde gösterildi. Müzik ile başka diyarlara giden dinleyiciyi ise aynı zamanda görsel şölen ile kendinden geçen bir izleyiciye çevirdi.
Konu ile ilgili sayfalarca yazabilirim ama daha fazla uzatmadan Alex Grey’in Transfigurations kitabında yer alan ve Tool ile ilgili yapılan spesifik röportaj çevirimi aşağıya bırakmak istiyorum. Nirvana’dan Beastie Boys’a kadar geniş bir yelpazede müzik grupları için sanat üreten bu deli adamın Tool çalışmaları ile ilgili kendi ağzından dökülenlere kulak verelim.
Tool ve Alex Grey’in Bir Araya Gelişi
Sanatına ilk önce Tool’un albümü için yaptığın çalışmada, daha sonra da Nirvana ve Beastie Boys için yaptığın çalışmalarda rastladım ve bu rastlantılardan sonra sanatına sonsuz bir hayranlık besledim. Gruplarla aranda geçen yaratıcılık alışverişinden biraz bahseder misin?
Nirvana’nın menajeri, Hamile Kadın başlıklı bir tablomu In Utero albümü için kullanmayı istedi. Kurt Cobain ile hiç tanışmadım fakat sanatımı sevdiğini duymuştum, New York’a yapacağı bir sonraki ziyaretinde stüdyoya gelme sözü verdim fakat sonrasında öldü. Adam Yauch, Ill Communications albümünde Gaia tablosunu kullanıp kullanamayacağını söyledi, telefonda birkaç defa konuştuk ve Budist Seremonilerinde ve Dalai Lama’nın konuşmalarında denk geldiğimiz zamanlarda harika sohbetler ettik. Santa Monica’da tek kişilik bir sergim vardı ve Tool’un grubunun gitaristi olan Adam Jones, galeride tablolarım hakkında sorular sordu ve hemen sonrasında albüm kapağı hakkında konuşmaya başladı. Lateralus albümündeki “parçalayıcı sanat” konseptini bana tarif etti ve grup ile dünyanın 90 şehrini turlarken, bir sahne ortamı oluşturmamı teklif etti. Son iki albümden beri çalışmalarımın onca insana ulaşıyor olması inanılmazdı, bu sayede ilk iki animasyonumun üretimini ve co-üretimini de üstlenme fırsatı buldum.
Yeni kitabın olan “Varlık Ağı”nda, Tool grubu ile olan ilişkinden bahsettiğin bir kısım var. Maynard ve grubu Tool ile olan deneyimlerinin sanatsal ortaklığı hususunda neler söyleyebilirsin?
Aslında benim bildiğim kadarı ile grubu gitarist Adam Jones kurdu. Adam Santa Monica’daki tek kişilik bir sergide çalışmalarımı gördü ve çalışmalarımın dünyada milyonlarca insana ulaşmasını sağlayacak bir iletişim başlattık. Son derece minnettar olduğum, yaşam değiştiren bir deneyimdi. Allyson ve ben, grubun diğer üyeleri Maynard, Danny ve Justin ile de harika bir ilişki içindeyiz.
“Tool için yaptığım çalışmalar, farklı bir boyutun kapısını araladı”
Yaptığın sanat bana göre ruhun ve hayatın spiritüel ve kozmik öneminden bahsediyor. Sanatının ve hayatının spiritüel taraflarının Tool’un müziği ile olan birlikteliğindeki etkilerinden bahsedebilir misin?
Allyson ve ben, sanatın dinimiz olduğunu söylemekten hoşlanırız. Sanat, bugüne kadar gelmiş geçmiş en eski dinsel gelenektir ve tüm kutsal yolları kucaklar. Bütün büyük bilgelik gelenekleri, birden fazla disiplin aracılığı ile kutsal sanatı ortaya koymuşlardır, resim, heykel, mimari, performans, dans, müzik, bilgelik yazınları ve şiir. Böylesine bütünleşik bir kuramdan beslenen sanat, elbette müzik gibi kutsal bir hazineye sahip olgu ile bütünleştiğinde çok farklı bir boyutun kapılarını açabilecektir. Tool için yaptığım çalışmaların bendeki ve bizdeki etkisi buydu. Her gün bunu tecrübe ediyor ve müzik ile resim sanatının birlikteliğinden doğan şeyi tüm bilgeliğimle algılamaya çalışıyordum. Tool için yaptığım çalışmalar, farklı bir boyutun kapısını araladı.
Auralar, çakralar, arketipler ve sembollerin müzik ile olan birlikteliği
Sanatında, evrenin kendi zekasından kuş bakışı bir gözlemle, dua etmek, meditasyon yapmak ve doğum gibi insan yaşamının önemli anları sayılabilecek noktalara üç boyutluluğu uyguluyorsun. Yaradılış ve evrendeki diğer yaşamlar hakkındaki fikirlerin nelerdir? Ve bu durumun özellikle Tool çizimlerinde uygulanışı nasıl oldu?
Bazı resimlerim, insan bedeninin, ışık bedeni de dahil olmak üzere x-ray şeklinde bir görünümünü sunar; akupunktur meridyenleri, auralar, çakralar, prana, düşünce formları, semboller, arketipik vorteksler ve etin ötesinde parlayan ışık. Evrendeki olası diğer yaşamlardaki formalarımız diyebilir miyiz? Muhtemelen evet. Tool’un müziği de tıpkı dünya dışı formlara hitap edebilecek işitsel bir sihri tanımlıyor adeta. Kendi çalışmalarımı, onların çalışmalarıyla birleştirmek bir yandan çok da zor olmadı bu anlamda.
Spiritüel bir yolculuktan esinlenen Tool albüm kapağı
“Varlık Ağı” kitabında şu şekilde bir tarif var: “Alex Grey’in bir spiritüel deneyim yolculuğu sırasında çıkan sonsuz tanrıların bulunduğu bir vizyondan esinlenen Varlık Ağı isimli tablosu, Tool’un Grammy kazanan, üç platinyumlu albümü olan “10.000 Days”in kapağı olarak kullanıldı ve bu sayede milyonlara ulaştı.” Bize bundan ve bu deneyimin yaratım sürecinde oynadığı rolden bahseder misin?
Bu tarz içsel deneyimler, vizyonlarla bezeli mistik bir yolculuğa sebep olabilecek güçteler. İnsanların bu yolculuklar sırasında karşılaştıkları vizyonlar çoğunlukla derin sembolik anlamlar taşırlar. Tüm dünya dinlerinin ve kutsal sanat geleneklerinin oluşumu mistik, vizyoner bir duruma dayalıdır. Musa yanan bir çalı ile karşılaşıp Tanrı’nın sesini duyar. Bir melek Meryem’e gelerek rahminde büyüyen kutsal bir çocuktan bahseder. Muhammed, uçan katır Burak’a binerek yedinci cennete yükselir… Transandantal diyarın keşfi bizi önce büyüler, sonra da bu farkındalığı başkalarıyla paylaşmaya zorlar. Mistik halleri sanat aracılığı ile aktarabilme yeteneği, vizyoner sanatın neden önemli olduğu sorusunun yanıtıdır. Tool, “Varlık Ağı” tablomu, kültürel mistik bir akıntıya gönderebilmemin yolunu açtı.
Dip not: Bu röportaj çeviri bir röportajdır!
wearethehippies 2019