Özge Altun: “Üretmezsen tükenirsin”

Türkiye’deki psychedelic sanat ve sanatçıları hakkında ne biliyoruz? Psychedelic sanatın özgün ivmesine kendine has yaratıcılığı ile katkı sağlayan isimlerden biri var karşımızda: Özge Altun. Yaşadığı içsel deneyim ve yolculuğunun dışa vurumu olarak icra ettiği sanatı, bu özgünlüğün oluşmasında keyifli bir görsel sunum sergiliyor bizlere.

Hem kendisini hem de sanatına dair bu özgün ve yaratıcı yolculuğun detaylarını öğrenebilmek adına Özge Altun ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Özge merhaba. Seni biraz tanıyalım. Neler yapıyorsun?

Merhaba. 1993 yılı Gaziantep doğumluyum. 18 yaşıma kadar orada yaşadım. Şehirler arası ilk gezime 9 yaşımda çıktım. Kültürler arasındaki farklılıkları erken yaşta kavramaya başladım. 20 yaşıma gelmeden Türkiye’nin çoğu yerini gezdim. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde dört yıllık Grafik Tasarım bölümünü kazandım ve bu sene mezun olacağım. Eğitimimin sanatıma kattığı etki düşündüğüm kadar çok olmadı. Okulda öğrendiğim şeyler yaşayacağım hayatta yapmak istemediğim şeyler. Sanatım için gerekli olan bilgileri kendi kendime öğrendim. Okullardaki sistemin ve geleneksel eğitimin yerine bilimsel eğitimin olmasını tercih ederdim. Çünkü bilimsel eğitim; sanat, meslek ya da öğretim ile ilgili bilgilerin içeriklerinde en uygun metotların kullanılmasını, öğretim tekniklerinde bilimsel metotlara uygun verilerin toplanmasını ve bunların aktarılarak kullanılmasını amaçlar.

Büyürken sanatla ilgili bir ortamda değildim. Ablamın yapmış olduğu bir cam boyası işinden başka hatırladığım çok fazla sanatsal anım yok. Annem çalıştığından dolayı bakıcılarla büyüdüm. Çok soru soran bir çocuktum. Babamın öğretmen olması bu noktada sorularıma doğru cevaplar bulmamı sağladı. Babam bilimsel bilgi konusunda meraklı biridir, sürekli keşfeder. Ben de bu konuda ona benziyorum sanırım.

Sanata olan ilgin ilk nasıl başladı? Kendi yeteneğini ilk nasıl keşfettin?

Büyüme aşamasındayken online strateji oyunlarına çok ilgim vardı. Görsel açıdan dijital sanata yönelmemin temelinde oynadığım oyunların çok fazla katkısı olduğunu düşünüyorum. Orta okuldaki resim öğretmenim çizimlerimin çok iyi olduğunu düşündüğünden, beni güzel sanatlar lisesine yönlendirdi. Çok iyi bir dereceyle girdiğim okuldan kişisel sorunlarımın getirdiği uyumsuzluk ve yaşadığım ortama karşı olan memnuniyetsizlik hissinden dolayı alışamadım ve ayrılmak zorunda kaldım. Değiştirdiğim üç lisenin ardından muhasebe lisesinden iyi bir dereceyle mezun oldum. Üniversiteye olan ilgim babamın eğitime verdiği önemle bağlantılı. Babamın isteğini karşılamak ve kendi istediğim bir alanda ilerlemek için üniversite eğitimime güzel sanatlarla devam etmeye karar verdim.

“Gittiğim ilk psychedelic festivallerdeki deneyimlerimin, aldığım ilhamın kaynağının doğa olduğunu fark etmemi sağladı”

Peki, bu süreç psychedelic sanata nasıl evrildi?

Çocukluk yıllarımda başlayan müzik ve görsel sanat aşkım zamanla beni psychedelic sanata yönlendirdi. Gittiğim ilk psychedelic festivallerdeki psychedelic deneyimlerim, aldığım ilhamın kaynağının doğa olduğunu fark etmemi sağladı. Gördüğüm görselleri yaşadığım dünyaya göstermem gerektiğini fark ettim. Zaman içerisinde öğrendiğim sanatsal aktivasyonlar gördüğüm görselleri yansıtabileceğim bir perspektif sundu bana. Psychedelic sanatı seçmemdeki temel sebep için de var olan bilgilerin hem ruhani hem de yaşadığımız evrenden geliyor olması ve bu bilgilerin birbirleriyle olan mükemmel bağlantısı.

Kendi üretimlerini/tasarımlarını nasıl tanımlıyorsun? Çalışmaların daha çok hangi katmanlardan, nelerden oluşuyor?

Geçmişte üzerinde çalıştığım işler genellikle öğrendiğim bilgileri psychedelic bir açıdan üç boyutlu evrenimize yansıtmak içindi. Üretmezsen tükenirsin mantığında yaşayan bir insan olduğum için tasarımlarımı evrene sunduğum bir hediye olarak görüyorum. Sanatımın insanlara verdiği enerjinin pozitif olması benim için önemli. Öğrendiğim bilgilere göre tarih boyunca her zaman amacı iyi olan şeyler sonunda gerçekleşmiştir, kötü olanlar ise bir şekilde engellenmiştir. Pozitif olmak ve insanlara bildiğim şeyleri yansıtmak çalışmalarımın genel amacı.

Genelde nelerden ilham alıyorsun? Üretim sürecin nasıl oluşuyor?

Yaptığım eserlerin özü, genellikle öğrendiğim bilimsel bilgiden ve yaşadığım psychedelic deneyimlerden geliyor. Üretim sürecine girmeden önce kafamda kurguladığım bir tasarım süreci oluyor ve bu süreçte dikkat ettiğim temel nokta verdiğim bilginin kattığı öğreti ve bu bilgiyi işlerken kullandığım teknikler. Beni etkileyen sanatçılar ise Alex Grey, Chris Dyer, Ben Ridgway, Hakan Hısım ve Salvia Droid’dir.

“Türkiye’de gittiğim festivaller beni görsel açıdan çok geliştirdi”

Katıldığın projelerden de bahseder misin bize biraz? Yurtdışı projelerin var mı ya da bu konuda neler planlıyorsun?

Okul sürecim boyunca genellikle aldığım dersler kendi alanımın dışındaydı. Ben daha çok 3D modelleme ve animasyon üzerinden gittim. Bu bilgiler ilerde yapmak istediğim işlerin temellerini verdi bana. Türkiye’de gittiğim festivaller beni görsel açıdan çok geliştirdi. Son yıllarda okulumun verdiği yoğunluktan dolayı çok fazla katılamadım. Türkiye’de yaşamak isterdim ama buranın şartları yapmak istediğim işi yapmamı sağlayacak materyalleri sunmuyor bana. Birlikte iş yapmayı düşündüğüm arkadaşlarımın da yurt dışında olması planlarımı bu topraklar dışında oluşturmam gerektiğini fark ettirdi bana.

Türkiye’deki Psychedelic sanat çalışmalarını ve projelerini nasıl değerlendiriyorsun?

Türkiye’de psychedelic sanat çalışmalarına maalesef yeterince değer gösterildiğini düşünmüyorum. Sanat kısmına daha çok eğilebilirler. Buna şahit olduğum çok an oldu ve okulumun verdiği yoğunluk da üstüne gelince son yıllarda çok fazla katılamadım. Katıldığım festivallerde gözlemlediğim şey bu oldu. Yine de başlangıç olarak gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Festival düzenleyen bazı arkadaşlarım iyi geçmesi için ellerinden geleni yapıyorlar ama bence işin sanat kısmına daha çok destek verilmeli. Daha sağlam organizasyonlara ihtiyacımız var.

Dinlediğin müziği de merak ediyorum açıkçası. Kimleri ve neleri dinliyorsun?

Genellikle psydub, psychill, ve trance müzik dinliyorum. Ama altyapısı güzel oluşturulmuş her tarzı dinlerim. Önemli olan müziğin bana verdiği enerji. OTT, Kalya Scintilla, Sajanka ve sayamadığım birçok isimle dolu bir arşivim var.

Peki, seni ve çalışmalarını nereden takip edebiliriz?

Kişisel Facebook ve Instagram profillerimden takip edebilirsiniz. Bunun yanında Behance profilim ve yakın bir zamanda yapacağım internet sitemden de iletişim kurabiliriz. T-shirt ve çanta tasarımlarım mumu dizaynla yaptığım anlaşma sonucunda onların sayfasında satışa sunulacaktır. Bir de Inphinity Design stüdyosunda tasarımcı olarak çalışıyorum orada yaptığımın üç boyutlu duvar süslerine de göz atabilirsiniz.

facebook.com/ozgeuatl
instagram.com/ozgeuatl
redbubble.com/people/ozgeuatl
behance.net/ozgealtun
www.mumudizayn.com
facebook.com/inphinitydesign

wearethehippies 2018