Doom Metalde Çok Katmanlı ve Özgün Bir Soluk: Onhou

İsmi eski Hollanda dilinde “Şeytan” anlamına gelen Onhou, Hollanda doom metal sahnesine karanlık ve keskin bir yeni soluk getirdi. 2016 yılında kurulan ve ilk EP’lerini 2018 yılında yayımlayan grup, doom metalin kasvetli havasını korurken, kendine özgü tarzı ile bu türün sınırlarını zorlamaya devam edecek gibi görünüyor. Karakteristik ve çok katmanlı seslere sahip Onhou grubu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Merhaba. Bizlere kendinizi tanıtır mısınız?

Biz Hollanda, Groningen’den Onhou grubu. Sludgy doom rifflerini post-metal atmosferleriyle karıştırıyoruz ve 2016’dan beri varız. Şu ana kadar 2 tam uzunlukta albüm çıkardık (2019’da Endling ve 2022’de Monument) ve şu anda bir sonraki albümümüzü yazmakla meşgulüz.

Onhou grubu nasıl bir araya geldi?

Davulcumuz Arnold’ın verdiği ilana klavyecimiz Florian yanıt verdi. Arnold ve Florian bizim prova alanımızda çalarken basçımız Henk tesadüfen oradan geçiyordu ve duyduklarını beğendi, böylece o da gruba katılmış oldu. Sonra gitarist Alex’i de aralarına aldılar. Eskiden bir vokalistimiz vardı ama bu işe yaramadı, bu yüzden Florian ve Alex vokal görevlerini üstlendi.

Onhou – Endling albüm

Şarkılarınızın yazım süreci nasıl işliyor? Besteleme aşamasında grup üyeleri arasında nasıl bir iş bölümü yapıyorsunuz?

Genellikle birisi bir riff ile gelir. Daha sonra bu riff’i keşfediyor ve bir aranjman yaratmaya çalışıyoruz. Davul, bas ve gitarda düzenlemenin ana hatlarını oluşturduktan sonra vokal ve elektroniklerin eklenebilmesi için daha fazla katman oluşturmaya çalışıyoruz.

“Son albümümüz Monument diğer albümümüzden farklıydı”

Son albümünüz hakkında konuşalım. Bu albüm, önceki çalışmalarınıza kıyasla hangi açılardan farklılık gösteriyor? Gelişim sürecinde ne gibi yenilikler denediniz?

Son albümümüz Monument diğer albümümüzden farklıydı çünkü yazım süreci ve stüdyoya girmeden önceki hazırlıklarımız daha kapsamlıydı. Kapsamlı demolar yaptık, böylece tam olarak ne kaydedeceğimizi biliyorduk. Örneğin, tüm synth’ler memleketimizdeki bir stüdyoda kaydedildi (No Pussy Blues Stüdyosu) çünkü stüdyo 80’lerin en harika synth’lerine sahip. Geri kalanı ise Almanya’daki Soundlodge Stüdyosu‘nda kaydedildi.

Sizin şarkılarınızı dinlediğimde -örneğin Ruins- çok katmanlı bir ruh haline bürünüyorum. Bir yolculuğun karanlık ve aydınlık yüzü gibi. Sizce müziğinizin bu duygusal çok katmanlı yapısının arkasında ne yatıyor? Dinleyicilerinizle bu tür bir içsel bağlantıyı müzik aracılığı ile kurduğunuzu düşünüyor musunuz?

Çok katmanlı yaklaşımı anladığınızı duymak güzel. Bu durum albüm için bu kasıtlıydı, çünkü ‘ear candy’ dediğimiz şeye çok dikkat ettik. Bir şarkı yapısal olarak tamamlandıktan sonra, elektronik cephede ona nasıl ekstra katmanlar ekleyebileceğimizi araştırıyoruz. Bu, kıvrımlı bir synth dizisinden elektronik bir bas davula kadar her şey olabilir. Bazı katmanlar neredeyse hiç duyulmuyor, ancak derinlik kattığına ve ekstra bir atmosfer verdiğine inanıyoruz. Dinleyicilerimizin bunu fark etmesini kesinlikle umuyoruz, ancak bu süreç, genellikle, sesleri tam olarak anlamak için birden fazla dinleme veya kulaklıkla dinleme sonrasında gerçekleşiyor.

Onhou

Müziğinizi tanımlarken en sık karşılaştığınız yanlış anlaşılmalar neler? Onhou’yu farklı kılan unsurlar sizce nelerdir?

Bizi farklı kılan iki şey var: İki vokalist li bir grup olmamız ve ekstra elektronik ve tuş katmanları kullanıyor oluşumuz. Festivallerde çalarken genellikle stoner veya psychedelic gruplar arasında programlanıyoruz ve bunun için fazla sludgy’yiz. Ama aynı zamanda sludge grupları için de fazla psychedelic’iz. Ama bu bizim için sorun değil.

“Neyi seviyorsanız onu çalın ve ortaya çıkan sonuç parçaların toplamından daha büyük olsun”

Grup üyelerinin bireysel olarak müziğe olan yaklaşımları nasıl? Farklı kişisel etkiler, Onhou’nun müziğinde nasıl bir araya geliyor?

Bu zor bir soru, hepimiz farklı müzikal geçmişlerden geliyoruz (yine de metal). Florian gerçekten karanlık black metal ve dungeon synth’e ilgi duyuyor, Henk ise grindcore ve hardcore punk’a ilgi duyuyor, dolayısıyla her birimiz masaya farklı bakış açıları getiriyoruz. Ama öte yandan prova yaparken her şey çok basit: sadece neyi seviyorsanız onu çalın ve ortaya çıkan sonuç parçaların toplamından daha büyük olsun.

Müziğinizle ilgili bir değişiklik yapmak isteseydiniz bu ne olurdu?

Bir yandan şu ana kadar yaptıklarımızdan memnunuz. Demek istediğim, müziğimizin böyle olması gerekiyor. Öte yandan, her zaman daha iyi şarkılar ve kayıtlar yazmaya çalışıyoruz. Bu yüzden güçlü yönlerimize bakmaya ve bunları bir öncekinden daha iyi bir kayıt yapmak için kullanmaya çalışıyoruz.

Röportaj için teşekkürler! Umarım sizleri ülkemizde izleyebiliriz!

Teşekkürler, benim için bir zevkti! Orada çalmayı çok isteriz. Bize ödeme yaparsanız ülkenizde çalmayı çok isteriz haha.