Yerli metalin underground sahnesi, kendine has tarzları ve güçlü yetenekleriyle dikkat çeken birçok projeye ev sahipliği yapıyor. Bu projelerden biri de hiç kuşkusuz Archurahl. Tek kişilik bir black metal projesi olan Archurahl ile projenin başlangıcına ve gelişimine dair bir röportaj gerçekleştirdik.
Merhabalar. Müzikal yolculuğunuz nasıl başladı? Bize kendinizden söz eder misiniz?
Uzun seneler ev ortamında kayıtlar aldım. Farklı janrlarda parçalar kaydediyordum ve bu bana iyi geliyordu. 2020 yılına geldiğimizde biriken onca parçayı paylaşmaya karar verdim ve 2021’de single olarak ilk çalışmamı yayımladım. Archurahl‘ın müzikal yolculuğu bu şekilde başladı. Ancak benim kişisel yolculuğum daha uzun; kendimi bildim bileli müziğin farklı dallarında çalıyor ve kayıt yapıyorum.
Peki Archurahl projesinin ortaya çıkış süreci nasıl gelişti? İlk başlama noktanız neydi?
Dediğim gibi, biriken onlarca kaydı paylaşmaya karar verdiğim bir gece isim aramaya başladım. Türk mitolojisinde bulunan bir karakter olan Arçura’dan esinlenerek Archurahl adını buldum ve bu isimle eski kayıtlarımı paylaşmaya, onlardan albümler oluşturup yayımlamaya başladım.
“Yaptığım müzikte sadece kendi duygularımı yansıtmak istiyorum”
Müzikal süreçlerinizi tamamen tek başınıza yürütmek size tam bir özgürlük hissi veriyor mu, yoksa işbirlikleri bazen daha yaratıcı sonuçlar doğurabilir mi?
Müzikal sürecin tamamında tek başıma olmanın, şikayet ettiğim hiçbir olumsuz yanı yok. Evet, çok uğraştırıcı ve yorucu olabiliyor, ancak bundan asla şikayetçi değilim; bu bana keyif veriyor. Bir grup elemanı hiç olmadım. Yaptığım müzikte sadece kendi duygularımı yansıtmak istiyorum ve bu nedenle yapıyorum. Bu büyük bir özgürlük ve bundan son derece memnunum.
Şarkı sözlerinizde ve müziğinizde en çok hangi duyguları veya deneyimleri ifade etmek istiyorsunuz?
Doğrusu böyle bir kaygım yok. Şarkı sözlerimde ve müziğimde ele aldığım konsept hep değişiyor, çünkü sabit bir ruh halinde olamıyorum, her insan gibi. Bunun sonucunda kimi şarkılar çok daha depresifken, kimileri daha öfkeli olabiliyor. Bu durum şarkı sözlerine de yansıyor, sadece müziğe değil. Şarkılarım, o an zihnimde her ne varsa, onların bir yansıması oluyor. Dolayısıyla şarkılarım birbirinden farklı duygular, düşünceler ve hislerle hazırlanmış olduğundan müzikal olarak farklılıklar olabiliyor.
“Aldığım olumlu veya olumsuz yorumları yapıcı ve önemli buluyorum”
Yerel veya uluslararası dinleyici kitlenizin tepkileri nasıl?
Sağ olsunlar, genelde olumlu tepkiler alıyorum. Aldığım olumlu veya olumsuz yorumları yapıcı ve önemli buluyorum. Ancak dediğim gibi, tepkiler büyük çoğunlukla olumluydu bu zamana kadar, ve bu hissettiren iyi bir şey.
Müzikal anlamda kendinizi sürekli geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?
Müzikal anlamda kendimi geliştirmek için inanın hiçbir şey yapmıyorum. Midi klavyem ile çaldığım melodiler ve kaydettiğim demolar bu gelişimi elbette tetikliyordur. Ancak müzikal anlamda bir adım ileriye gitmek gibi bir kaygım yok ve bunun için ekstra bir şey yapmıyorum.
Yaratım sürecinize katkı sağlayan başka sanat dalları var mı?
Birçok sanat dalı her zaman ilgimi çekmiştir; özellikle görsel sanatlara kendimi bildim bileli ilgi duyarım ve kabiliyetim el verdikçe çizimler yaparım. Ancak müziğime etkisi olduğunu düşünmüyorum.
Okuyucularımız sizi hangi dijital platformlardan takip edebilir?
Bandcamp, Spotify, Apple Music, Amazon Music, Deezer, YouTube gibi birçok dijital platformda çalışmalarım mevcut.