Yunanistan’ın Stoner Doom Hazinesi: Acid Mammoth

Belki bunu daha önce defalarca dile getirdim ancak söz konusu Yunanistan olduğunda tür ayrımı yapmadan neredeyse bütün gruplarını ve müzisyenlerini dinliyorum. Fakat benim için Yunanistan’ın stoner sahnesi çok daha özel bir anlam taşıyor. Acid Mammoth, Yunan stoner sahnesinde benim için en kıymetli isimlerden biri. Grup, sadece stoner’ın kendine has o bilindik çizgisiyle hareket etmekten ziyade, müziklerinde yarattıkları tılsımlı atmosferle de bu sahnede kendine özel bir yer edinmiş durumda.

2017 yılından beri stoner sahnesine 4 muazzam albüm ve 1 split kazandıran Acid Mammoth ile harika bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba. 2017’deki ilk albümünüzden bu yana grubun müzikal kimliği ne açıdan gelişti?

Merhaba. Öncelikle bu röportaj için teşekkür ederim. Sizinle sohbet etmek bir zevk! Sanırım ilk albümümüzden bu yana müzikal kimliğimizdeki ana gelişme grubun çok daha ağır ve çok daha fuzzier hale gelen sound’u oldu. Daha düşük akort yapıyoruz, fuzz’ı en üst seviyeye çıkarıyoruz ve genellikle çok daha doom olan riffler çalıyoruz. Ayrıca, doğal olarak, bunca yıl birlikte çaldıktan sonra müzisyenler olarak hep birlikte daha iyi bir kimya geliştirdik ve besteci kimliğimizin de olgunlaştığımızı hissediyorum. Söyleyebileceğim en güzel şey ise ilk günkü heyecanımızı korumuş olmamız.

“Son albüm için yeni ekipmanlar, yeni sesler ve hatta yeni enstrümanlar denedik”

Son albümünüz “Supersonic Megafauna Collision” nasıl bir süreçten geçti? Şarkıları yaparken nasıl bir işbirliği içerisindeydiniz?

“Supersonic Megafauna Collision “ın yaratım süreci oldukça basitti. Şarkıları yazdık, stüdyoya girdik ve kaydettik, ardından miks ve mastering yaptık. Herhangi bir plan yoktu. Bazı şarkıları basit riffleri bir araya getirerek yazdık, bazılarını ise tek seferde besteledik. Bu albüm için yeni ekipmanlar, yeni sesler ve hatta yeni enstrümanlar denedik. “Tusko’s Last Trip” şarkısına org ve saksafon eklemek çok hoş bir eklentiydi ve biz de bunu büyük bir heyecanla karşıladık.

Şu ana kadar çıkardığınız albümler arasında sizin için en özel olanı hangisi ve neden?

Bir albüm seçmek gerçekten zor, çünkü hepsini aynı şekilde seviyoruz. Onlar bizim çocuklarımız gibi ve her albümün kendi tarzında özel olduğunu hissediyoruz. Bize şimdi soracak olursanız, bizim için en özel albümün son albümümüz “Supersonic Megafauna Collision” olduğunu söyleriz, ancak eminim ki bu soruyu bize iki yıl önce sorsaydınız size “Caravan” vb. derdik. “Supersonic Megafauna Collision “a gelince, o albümdeki yaratıcı süreci gerçekten çok sevdik. Albümü kaydetmek için çok zaman harcadık ve birlikte bir şeyler yaratmak ve en önemlisi bunu yaparken eğlenmek gerçekten çok keyifliydi.

Acid Mammoth

Bir stoner doom dinleyicisi olarak size şunu sormak istiyorum. Özellikle Avrupa’daki ülkelerin stoner/doom sahnesine baktığımızda bence Yunanistan öne çıkan ülkelerden birisi. Sizce bunun sebebi nedir? Gruplar arasında bir dayanışma olduğunu düşünüyor musunuz?

Bence pek çok Yunanlının soğukkanlı, sakin zihniyeti ve yaşam tarzı stoner gruplarının burada başarılı olmasına yardımcı oldu. Herkesin keyif alabileceği eğlenceli bir müzik türü bu ve burada yükselen gruplar kendilerine özgü soundu ve kendi dinleyicilerini buldular. Ve açıkçası bunu yaparken çok eğleniyorlar. Kendi içimizde bir dayanışma bence kesinlikle var. Bu sevgiden doğan bir tür ve dolayısıyla gruplar da bu sevgiyi yayma eğiliminde. Rekabet ya da arkadan bıçaklama yok ya da en azından biz şu ana kadar grup olarak var olduğumuz süre boyunca böyle bir şey yaşamadık. Herkes bize karşı nazik ve inanılmaz derecede destekleyici oldu.

“İlk altı Black Sabbath albümü bu müziğe olan aşkımızı ateşleyen kıvılcım oldu”

Grup olarak hangi müzikal dönemlerden en çok etkilendiniz?

70’ler diyebiliriz. Ozzy dönemi Black Sabbath, onları dinleyerek büyüdüğümüz için bizim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Elbette bizi etkileyen çağdaş gruplar da oldu, ancak ilk altı Black Sabbath albümü bu müziğe olan aşkımızı ateşleyen kıvılcım oldu.

Grup içindeki arkadaşlık ve müzikal uyum, yaratıcı sürecinizi nasıl etkiliyor?

Arkadaşlığımız yaratıcı süreci çok daha sorunsuz hale getiriyor, çünkü birbirimizle iletişim kurmak ve fikirleri, yapıları, planları ve şarkı yazma süreciyle ilgili her şeyi tartışmak bizim için çok kolay ve anlaşılır. Aynı zihniyeti paylaşıyoruz. Hepimiz jamming yapmaktan keyif aldığımız şarkılar ve en önemlisi canlı çalmaktan keyif aldığımız şarkılar çalmak istiyoruz. Dolayısıyla bu hedef doğrultusunda birlikte çalışmak bizim için her zaman kolay oldu. Bunu yaparken, birlikte çalışırken ve yeni melodiler çalarken eğleniyoruz ve bu bizim için en önemli şey ve bunu yapmamızın ana nedeni. Dahası, bu kadar uzun süre, kadro değişikliği olmadan birlikte çalmak müzisyenler olarak kimyamızın uyuşmasına yardımcı oldu ve müzikal olarak iletişim kurmak da çok daha kolay. Birbirimizin yaratıcı zihnini tanıyoruz ve bu nedenle çoğu zaman kelimelerle iletişim kurmamıza bile gerek kalmıyor, enstrümanlarımız kendi kendine konuşuyor.

Unutulmaz bir canlı performans anınız var mı?

Konserlerimiz sırasında hatırladığımız o kadar çok harika anımız var ki, birini seçmek zor. Ancak bir tane seçmek zorundaysak bu kesinlikle Desertfest Antwerp 2022‘deki şovumuzdan olurdu. 1782 grubu ile yaptığımız split’ten “Black Wedding” şarkısını çaldığımız ve 1782’nin davulcusunun sahneye gelip bizimle birlikte söylediği an, gerçekten harika bir andı.

Röportaj için teşekkürler, umarım sizi ülkemizde canlı izleyebiliriz!

Röportaj için teşekkür ederiz. Umarız bizi ülkenizde canlı olarak da izlersiniz! Kendinize iyi bakın ve VoodooNoise ile her şey gönlünüzce olsun!