Yaşru röportajı ile doom ve folk ezgilerinin iç içe geçtiği grubun yaratıcı sürecini birlikte keşfediyoruz!
Yaşru, 2009 yılında kurulduğundan beri doom ve folk müziğin kendine has dünyasını keşfeden bir grup olarak dikkat çekiyor. 2012 yılında yayınlanan ilk albümleri “Öd Tengri Yaşar”, doom ezgileriyle örülü mitolojik bir anlatımı dinleyicilere sundu. Yaşru, bu güçlü birleşimle kendi müzikal dilini oluştururken, dinleyicilerini hem geçmişe hem de mistik bir anlatıma doğru sürüklüyor.
Eğer siz de hem geçmişe hem de doğaya dair ezgilerle iç içe bir müzik deneyimi peşindeyseniz, Yaşru’nun dünyasına adım atmak için doğru zaman! Yaşru röportajı ile, doom ve folk ezgilerinin buluştuğu mistik bir dünyanın kapılarını aralıyoruz.
Öncelikle merhaba. Grup üyeleri bugünlerde neler yapıyor?
Merhaba. Geçen yıl son albüm “Bilinmeze” çıktıktan sonra bu yıl tamamen konserlere odaklandık ve bu yıl Yaşru’nun genel sakin durumuna oranla oldukça yoğun bir konser / festival takvimi söz konusu oldu. Ömer ve Oğulcan’nın başka gruplardaki calışmaları ve müzik haricinde hepimizin kendi profesyonel iş yaşamımızın rutini de eklenince son günlerde hepimiz oldukça yoğunuz.
Yaşru röportajı
2007 yılında tek kişilik bir proje olarak doğan Yaşru, yıllar içinde nasıl bir gelişim ve dönüşüm süreci geçirdi? Bu yolculuğun önemli dönüm noktalarını bizimle paylaşır mısınız?
Aslında bu projenin kökleri 2007’den de öncelere dayanıyor. 96-99 arası vokali olduğum Serpahim grubu dağıldıktan sonra okul sebebiyle uzun süre ara verip 2007’de tekrar çalışmalara başladığım tek kişilik projeye eski grubumun doom yönünü alıp, üstüne gerek enstrüman ve müzikal açıdan; gerek sözler ve konusal açıdan yoğun şekilde antik dönem Türk folk /pagan elementlerini ekledim ve bu şekilde Yaşru doğdu. Daha sonra proje, gruba evrilip konserlere başladı.
Gerçi son albümlere doğru epik konuların yerini daha içsel duygular, zaman zaman ileri derecede duygusal / dramatik, zaman zaman doğa, varoluş, ölüm ve hatta spiritüel konular yer aldı ama müzikal ve enstrümansal açıdan yine folk yönü devam ediyor.
“Folk metalin oldukça değişik yönleri ve yapıları var.”
Doom metalin karanlık ve yoğun atmosferiyle geleneksel Türk/Folk ezgilerini bir araya getirirken nasıl bir denge kuruyorsunuz? Bu iki farklı müzikal yaklaşımı uyumlu hale getirmenizi sağlayan temel unsurlar nelerdir?
Folk metalin oldukça değişik yönleri ve yapıları var. Bazı gruplar eğlenceli yönünü daha çok kullanıyor. Bazıları savaş ve kahramanlıkları, epik sözler ve melodilerle sunuyorlar. Bazıları ise doom, death, pagan/black metal türlerine olan dokunuşlarla bu türün daha karanlık, ya da duygusal yönlerini işliyor. Bizimki son dönemimizde çoğunlukla üçüncü kategoriye giriyor diyebilirim.
Gerek eski dönem olsun, gerek yakın dönem olsun Türk folk ezgilerinin eğlenceli olduğu kadar duygusal bir yapısı da var ve bu yapı doğru şekilde doğru melodilerle ve konularla işlendiği sürece doom metalin karanlık ve duygusal atmosferine iyi adapte edilebiliyor. Yıllar içinde gelen tepki ve yorumlara bakarak Yaşru’nun bunu başardığını söyleyebilirim.
Yaşru röportajı
“Aldığımız tepkiler hep olumlu yönde”
Yaşru’nun uluslararası dinleyici kitlesi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bizim içinde bulunduğumuz türü ülkemizde icra eden çok fazla grup olmadığı için bu durum yurt dışında bilinirliliğimize etki sağlıyor diyebilirim. Tabi bunda 2014’den beri bazı albümlerimizi yurt dışı plak firmalarından çıkarmamızın da etkisi oldu. Türkiye’den böyle bir tür ile karşılaştıkları için, özellikle bu türe ilgi duyan Avrupalı dinleyicilerin dikkatlerini çekebiliyor ve onlara farklı geliyor. Genel anlamda aldığımız tepkiler, yorumlar, geri bildirimler hep olumlu yönde.
Sadece metal odaklı olmayan, farklı müzik türlerinin bir araya geldiği eklektik bir festivalde sahne almayı ister miydiniz? Böyle bir ortamda yer almak Yaşru’nun müziği açısından nasıl bir deneyim olurdu sizce?
Tabi ki, neden olmasın. Örneğin, dark, folk, pagan ya da medieval konseptli bir festivalde; farklı müzik türlerinden sanatçılar, halk dansları toplulukları, ritüel grupları gibi çeşitli katılımcıların yer aldığı bir etkinlikte, biz de metal müziğin bu alanlara dokunan tarzımızla yer almak isterdik. Bizim için de güzel bir deneyim olurdu.
Yaşru röportajı
Yaşru’nun geleceğinde konsept albümler ya da yeni işbirlikleri görecek miyiz?
Şu an için bir konsept albüm ya da ortak proje gibi bir plan görünmüyor. Ben kendi açımdan kolay kolay bu gibi ortaklıklara çok sıcak bakamıyorum ama tabi belli de olmaz; ilgimizi çeken, içimize sinen, altından kalkabileceğimizi düşündüğümüz bir proje karşımıza çıkarsa, olabilir tabi. Bunu zaman gösterir.