Seksi, Hırçın ve Cüretkar: Kitchen Witch

Güney Avustralyalı grup Kitchen Witch, dinleyicilerini zamanda yolculuğa çıkararak 70’lerin büyülü ruhunu günümüze taşıyan eşsiz bir grup. Hatun vokalin sahnedeki enerjisi ve tutkulu performansı, dinleyicilere unutulmaz bir deneyim sunarken, grubun özgünlüğünü ve çekiciliğini daha da artırıyor. Kitchen Witch yaptığı müzikle, modern rock sahnesine stoner esintileri ile yeni bir soluk getirerek dinleyeni içine çeken samimi bir müzik yolculuğuna davet ediyor adeta.

Kitchen Witch röportajı ile grubun büyülü dünyasına dalıyor ve daha yakından tanıyoruz!

Merhaba. Grup üyeleri bugünlerde neler yapıyor?

Merhaba Şeyma, hepimiz yeni uzunçalarımız üzerinde çalışmakla gerçekten meşgulüz! Güney Avustralya, Adelaide’deki Wundeburgs kayıt stüdyolarında davul kayıtları yaptık. Ashton (bas) dümendeyken diğer enstrümanları yerleştirmek, mikslemek ve kaydetmek için zaman ayırmak harika oldu. Yolun 3/4’ündeyiz.

“Yaratıcılığa, basit yaşama ve bitkilerin tedavi edici özelliklerine bir saygı duruşu bu”

Kitchen Witch nasıl kuruldu? Grubun isminin arkasındaki hikaye nedir?

Kitchen Witch bir klavye ve vokallerle solo projem olarak başladı. Yazmayı seviyordum ama tek başıma çalmayı sevmiyordum, bu yüzden bana yardım etmesi için eski arkadaşım Conor’ı (gitar) yanıma aldım. Bundan sonra ne yapacağımızı çok fazla düşünmüyorduk ama bir şekilde Kitchen Witch grubunu kurduk! Böyle mükemmel müzisyenlerle birlikte yazmayı seviyorum ve bu benim için solo çalmaktan çok daha eğlenceli. Ekibe değişmek isteyip istemediklerini sordum ama onlar Kitchen Witch’i korumak istediler! Yavaş yaşama, toprağın ve yiyeceklerimizin geldiği yerin değerini bilmeye, sürecin büyüsünü takdir etmeye, yaratıcılığa, basit yaşama ve bitkilerin tedavi edici özelliklerine bir saygı duruşu bu.

Kitchen Witch

“Müzik yazmak Kitchen Witch’te olmanın muhtemelen en sevdiğim kısmı”

Şarkı yazma süreciniz nasıl işliyor? Önce müzik mi yoksa sözler mi geliyor?

Her şarkı farklıdır. Daha bluesy parçalar, onları yazarken temel bir riff ile bir vokal çizgisi ile başlar. Gruptaki Ashton (bas) ve Ed (davul) ile birlikte, tüm yaratıcı zihinlerimiz arasında bir işbirliği olduğunu hissediyorum. Birisi bir riff yazmış olsa bile, biz şarkıyı bitirdiğimizde genellikle başlangıcından çok uzaklara gitmiş oluyor. Bence Kitchen Witch’in en güzel yanı da bu. Gerçekten de 4 kişi birlikte bambaşka sesler yaratıyor. Bu da çok sayıda değişkene ve farklı melodilerden oluşan bir kataloğa olanak tanıyor. Bazen bir jam’den ortaya çıkıyor, bazen de Conor, ben ya da Ashton jam’e bir riff getiriyoruz. Her iki durumda da üzerine inşa edeceğimiz kemikleri oluşturuyoruz. Müzik yazmak Kitchen Witch’te olmanın muhtemelen en sevdiğim kısmı ve bazen en sinir bozucu olanı ama hepsi bir araya geldiğinde, tüm süreç çılgınca!

Bir albüm konsepti oluştururken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Kitchen Witch’in “konsept” bir albüm çıkaracak kadar ileriyi düşünebileceğini sanmıyorum (en azından kendi adıma konuşuyorum). Yazarken ilerledikçe temaların ortaya çıktığını düşünüyorum, bu sadece kaçınamayacağınız bir şey.

“Bence kolektif olarak çok geniş bir etki yelpazesine sahibiz”

70’lerin ruhunu günümüze taşıyan bir grup olarak sizce müzikal olarak nostalji ile yenilik arasında nasıl bir köprü kuruyorsunuz?

Bence kolektif olarak çok geniş bir etki yelpazesine sahibiz. Biz kesinlikle 70’lerin psychadelic rock’ından etkileniyoruz ama stoner rock da 70’lerin rock’ından çok etkilenmiş durumda ve müziğimiz, daha öncekilerin yeni, yaratıcı versiyonlarını üretmeye devam ediyor. Bu çok eğlenceli. Ayrıca dikkat süremizin çok kısa olduğunu düşünüyorum, bir şarkı bittiğinde tek bir müzik parçasında pek çok türden etkilenmiş oluyoruz.

Sahnede sergilediğiniz en ilginç veya beklenmedik anlardan biri neydi?

İçimden bir ses en iyisinin henüz gelmediğini söylüyor! Adelaide’deki favori canlı müzik mekanımız The Crown and Anchor’da bir doğum günü konseri verdik. Bizi daha önce görmemiş pek çok kişi de dahil olmak üzere insanların o gece müziği dinlemeye ne kadar istekli olduklarına inanamadım. Ortam feciydi!

 Müzik dışında nelerle ilgileniyorsunuz?

Doğa beni büyülüyor. Okyanus, bahçemdeki böcekler, seyahat etmek ve hayattan zevk alan vahşi insanlar.
Ama Rock’n’Roll her zaman kazanır!